Untitled Document

MENKIBE.......... ŞİMDİ YEMEĞİ KOYUNUZ

Câbir bin Abdullah (radıyallahü anh) rivâyet eder:
Ensâr’dan sâliha bir hâtunun ziyâfetinde, Resûlullahla berâberdik. Henüz yemek yememiştik. Resûl-i Ekrem bize bakıp buyurdu ki:
“Şimdi Cennet ehlinden bir kimse gelir ki, benden sonra ümmetime hak üzere halîfe olur.”
O anda kapı vuruldu. Koşup kapıyı açtık. Ebû Bekir Sıddîk içeri girdi. Yemeye başlamadık. Efendimiz yine buyurdu ki:
“Şimdi ehl-i Cennetten bir kişi daha gelir ki, Ebû Bekir’den sonra hak üzere halîfe olur.”
O anda kapı vuruldu. Kapıyı açtık. Ömer-ibnil Hattâb geldi. Yine yemeğe başlamadık. Efendimiz yine buyurdu ki:
“Şimdi buraya ehl-i Cennetten bir şahıs daha gelir ki, Ömer’den sonra hak üzere halîfe olur.”
O anda kapı vuruldu. Osmân bin Affân geldi. Yine yemeğe başlamadık. Efendimiz yine buyurdu ki:
“Ey Eshâbım! Bir kişi daha var ki, onun da bu yemekte nasîbi vardır. Ehl-i Cennettir ve Osmân’dan sonra hak üzere halîfe olur.”
O anda kapı vuruldu. Kapıyı açtık. Aliyy-ül Mürtezâ girdi.
Bundan sonra Resûlullah Efendimiz buyurdu ki:
“Şimdi, yemeği koyunuz! Birlikte yiyelim!”
Abdüllatif Uyan
TÜRKİYE GAZETESİ 17.03.2021

BİLMECELER
  Kütüklerde dallanır,
Salkım salkım sallanır,
Tazesi şeker gibi,
Kuruyunca ballanır.
Dumanı tüter gider,
Düdüğü öter gider,
Deryadır onun yeri,
Denizde yüzer gider.
Kırmızıdan rengi var,
Tarlalarda dengi var,
Kırların tek gelini,
Rüzgâr sallar belini.
Kabuğu var, içi yok,
Dayak yer, suçu yok.
İçi taş, dışı taş,
Ha dolaş, ha dolaş.
Hak teâlânın işi,
Tepesindedir dişi.



Erkek: Tayfur - Kız: Ayşen - Yemek: Mantar çorbası, Etli nohut, Pilav, Hoşaf.

Featured Image 01