TARİH........................... ADEM İLE HAVVA
Âdem Aleyhisselâm ile Havva Vâlidemiz Cennette huzur içindedirler. Şeytan onları aldatmaya ahd etmiştir, hile ile yanlarına girer ve ağlamaya başlar: “Yazık! Bu nimetler elinizden alınacak. Çok acıyorum sizlere. Hâlbuki şu meyveden yemiş olsaydınız var ya…” Çok saf ve temizdirler, birinin yalan söyleyebileceğine ihtimal vermez, inanırlar. Yasak meyveden yer ve Cennetten çıkarılırlar. Âdem aleyhisselâm Serendip Adası’na (Seylan) indirilir, Havva Validemiz ise Cidde civarına. Eş yok, dost yok, bak bak derya, dön dolaş sahra… İkisi de pişman olur, yüzlerce yıl af diler, yakarırlar. Allahü teâlâ onları Habibi Muhammed aleyhisselâmın hatırına bağışlar. Âdem Aleyhisselâmla, Havva Validemiz Arafat Ovası’nda buluşurlar. Kavuşmaları göz yaşartıcıdır, asırların ayrılığı hasreti dile kolay… Sonra Müzdelife ve Mina üzerinden Mekke’ye gelirler. Âdem Aleyhisselâm meleklerin yardımı ile Kâbe’yi bina eder.
Sonra Şam’da yerleşirler. Yerkürede kimse yoktur daha. Kendileri eker, kendileri biçer, kendileri öğütür un yaparlar. Hamuru onlar yoğurur, fırını onlar yakar. Hayvan bakar, süt sağar, iplik eğirir, hırka örer, ev kurarlar. Derken çocukları olur, büyür, boylanırlar… Havva Validemiz 20 kez hamile kalır, Şit aleyhisselâm hariç çocukları her sene ikiz doğar. Bir kız bir oğlan. Biri kız biri oğlan…
Hazret-i Âdem’in şeriatinde ikizlerin nikâhı yasaktır. Oğlanlar bir sonra doğan kızları alır, yuvalarını kurarlar.
Kabil’in ikizi (İklima) çok güzeldir, onu Habil’in alması gerektir ama Kâbil râzı olmaz. Açık işaretlere rağmen isyan eder babasına. Uyuyan kardeşine kıyar, elini kana bular. Kabil katil olur, Habil düşer toprağa…
Âdemoğulları değişik lisanlarla konuşur, tabletler üzerine yazarlar. Semavi kitaplardan tıp, ecza, kimya öğrenir ve uygularlar. Demek ki ilk insanların mağaralarda yaşadıkları külliyen yalan! İrfan Özfatura
ZEKÂ BULMACASI
Bu adam, ıssız adada yalnız mı yaşıyor? Cevabı yarın)