MENKIBE............................ PEYGAMBERİMİZİN ŞEFAATİ
Delâil-ün-nübüvve adlı kitapda şöyle nakledilir:
Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki:
Kıyâmet günü insanlar Âdem aleyhisselâma gidip derler ki: “Ey Âdem aleyhisselâm, zürriyetine şefaat et!” derler. Âdem aleyhisselâm; “Ben bu şefaati yapacak durumda değilim. Fakat siz İbrâhim aleyhisselâma gidiniz. Çünkü o, Allahü teâlânın halîlidir.” der. İnsanlar İbrâhim aleyhisselâma giderler ve ondan da şefaat etmesini isterler. İbrâhim aleyhisselâm da; “Ben bu şefaati yapacak durumda değilim. Siz Mûsâ aleyhisselâma gidiniz. Çünkü o, Allahü teâlânın kelîmidir.” der. İnsanlar Mûsâ aleyhisselâma giderler. O da; “Ben bu şefaati yapacak durumda değilim. Siz İsâ aleyhisselâma gidiniz. Çünkü o, Rûhullah ve Kelimetullahtır.” der. İnsanlar İsâ aleyhisselâma da giderler, o da; “Ben bu şefaati yapacak durumda değilim. Siz Muhammed aleyhisselâma gidiniz.” der.
Bunun üzerine insanlar bana gelirler. “Ben şefaat ederim.” derim. Rabbimden şefaat için izin isterim, bana izin verir. Rabbimin huzûrunda dururum. Bana anlatamayacağım şekilde hamdetmeyi ilham eder, ben de Rabbime o hamdler ile hamd ederim. Sonra secdeye kapanırım, Rabbim bana; “Yâ Muhammed başını secdeden kaldır. Ne söylersen dinlenilecek. Ne istersen verilecek. Şefaat et! Şefaatin kabul olunacak!” buyuracak. Ben de; “Yâ Rabbî! Ümmetim! Ümmetim! Ümmetim!” diyeceğim. Bunun üzerine; “Git, kalbinde buğday tanesi veya bir arpa ağırlığında (az bir) îmânı olan kimseyi Cehennemden çıkar!” buyuracak. Gidip onları çıkaracağım.
Tekrar secdeye kapanacağım. Rabbime hamd ve senâ edip, ona sığınacağım. Yine bana; “Yâ Muhammed! Başını kaldır, ne söylersen dinlenilecek. Ne istersen verilecek. Şefaat et! Şefaatin kabul olunacak!” buyurur. Ben de; “Yâ Rabbî! Ümmetim! Ümmetim! Ümmetimi isterim.” diyeceğim. Bana denilir ki; “Git, ümmetinden kalbinde hardal tanesi kadar imânı olanı Cehennemden çıkar!”
Bunları da çıkardıktan sonra tekrar secdeye kapanıp, Rabbime hamd edeceğim ve ona sığınacağım. Yine bana; “Yâ Muhammed! Başını kaldır, söyle! Ne istersen verilir. Şefaat et! Şefaatini kabul edeceğim!” buyurur. Ben de; “Yâ Rabbî! Ümmetim! Ümmetim! Ümmetimi isterim.” derim. Bunun üzerine Rabbim buyuracak ki: “Git, ümmetinden kalbinde hardal tanesinden çok az da olsa, zerre kadar îmânı olanı Cehennemden çıkar!” buyurur. Bu böylece üç defa buyurulur.