HÂTIRA.......... TÜRKİYE GAZETESİ’NİN ÇİZGİSİ
54 seneyi geride bırakan Türkiye Gazetesi yerli ve millî çizgisini hiç bozmadı. Öyle ki, ülkenin netameli dönemlerinde başrol oynayanlar da hakkını teslim etmek zorunda kaldı.
1980’li yıllarda Tunus Askerî Ataşesi olarak görev yapan emekli Kurmay Albay Ziya Burcuoğlu, 12 Eylül darbesiyle iş başına gelen 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’le ilgili çarpıcı bir hâtırasını Unutturulan Balkanlar Bozgunu kitabında yazdı.
Bu kitapta darbeci Evren’in, 1986 yılında gerçekleştirdiği Tunus ziyâreti esnasında Türk medyası üzerine yaptığı çarpıcı analizde; “Büyük bir kriz yaşıyorduk. Döviz sıkıntımız had safhada. Zaruri ihtiyaç maddeleri ithâl edilemiyor. Millet benzin, gıda kuyruklarında zaman tüketiyor. Bir paket margarin için bakkallarda kavgalar oluyordu. Bu tabloyu görüp tedbir almamak olmazdı. Memleketimizi düzlüğe çıkarmak mecburiyetindeydik... O zaman tamamen renkli çıkan gazetelerimizin Avrupa’dakiler gibi siyah beyaz çıkmasını talep ettik. Zira renkli mürekkep dışarıdan geliyor, ithâl ediyorduk. Döviz bulmakta çok zorluk çekiyorduk. Bu hususta gazete patronlarıyla toplantılar yaptık, işin ehemmiyetine dikkatleri çektik. Ne mümkün... Kimseyi ikna edemedik. Onlar yine bildiklerini okudu tabii. Merak ettim; neden böyle hareket ediyorlardı?
Konseyde; Türk basınını mercek altına almayı ve ilmî bir şekilde kimin ne yapmak istediğinin analiz edilmesini istedim. Akademik araştırma, inceleme ve tetkikler yapıldı. Müthiş bir hakikatle karşı karşıya kaldık; bütün gazeteler memleket içinden ve dışından bir yerlere bağlıydı. Birçoğu bir yerlere hizmet ediyorlarmış. Bu gazeteler içerisinde bir tek sâhibi değişmeyen ve istikrarlı yayın çizgisiyle Türkiye Gazetesi dikkatimizi çekti. Türkiye Gazetesinin; tamamen bu memleket evlâtlarının, kendi öz sermayeleriyle, büyük fedakârlıklar yaparak kurulduğunu, bu milletin kültürüne, değerlerine hizmet edebilmek için çalıştığını gördük...”
“Gazeteci Ziya Burcuoğlu; bu diyaloğa geziye katılan pek çok ünlü gazetecinin ve bazı gazete patronları da bizzat şahitlik etti. 12 Eylül darbecilerinin bile bu gerçeği görüp, itiraf etmek mecburiyetinde kalmalarını değerli bulduğunu ve bu sebeple kitabında yer verdiğini ifade etti. Baki Sancak 23.04.2024
TÜRKİYE GAZETESİ