Untitled Document

MANZUM MENKIBE......... HİKMET BABA

Çeşitli hâlleriyle, hikmet saçan bir derviş,
“Bunda da bir hikmet var!” sözünü çok edermiş.
Bu yüzden kendisine Hikmet Baba diyorlar,
Fakat onu saf sanıp, alaya alıyorlar.
Nasipsiz birkaç kişi, oyun oynarlar ona,
İneğini götürüp, bağlarlar bir ormana.
Derler: “Bakalım şimdi hikmetten söz eder mi?
İneği aramaya, merâlara gider mi?”
Hikmet Baba bu işi öyle anormal bulmaz,
“Bunda da bir hikmet var!” sözünden geri kalmaz.
Çoluk çocuk birlikte, köyden kıra çıkarlar,
Sığırın otladığı, her tarafa bakarlar.
Nihayet aramaktan iyice yorulurlar,
İneği bir ağaca bağlı hâlde bulurlar.
Hikmet Baba yine der, “Bunda da bir hikmet var,
Fakirin ineğini bu ağaca kim bağlar?”
Biraz dinlenmek için oraya otururlar,
Yorgunluktan dolayı, hepsi uyuya kalırlar.
Sabah olduğu zaman, köylerine giderler,
Gördükleri olaya, pek taaccüp ederler.
Müthiş zelzele olmuş, köy viraneye dönmüş,
Yok olmuş insanlar, bütün ocaklar sönmüş.
Hikmet Baba ibretle, meşhur hikmeti söyler,
“Görelim Mevlâ neyler, neylerse güzel eyler.”

 

FIKRA..........  BUDALA

Karı-koca uzun bir müddet münakaşa ediyorlardı. Sonunda erkeğin sabrı taşar. Sinirli bir şekilde bağırır:
- Sen ancak bir budala ile evlenmeliymişsin!
Kadın cevap verir:
- Ben de zâten öyle yaptım kocacığım.

DÜNKÜ CEVAP

 



Erkek: Seyfi - Kız: Safiye - Yemek: Sütlü çorba, Mantı, Salata, Havuç tatlısı.

Featured Image 01